Mutfaktaki Tehlike

Yemek yerken ya da bir şeyler atıştırırken size duygu sömürüsü yaparak bakan o güzel  kocaman gözlere dayanamayanlardan mısınız?  Masadan düşecek birkaç parça ya da birazcık paylaşım küçük dostunuza gerçekten zarar verebilir mi?  Zaten siz lezzetli yemekler yerken en iyi dostunuzun o kuru mamaları yemesi  de hiç hoşunuza gitmiyor , öyle değil mi?

Birçok hayvan severin böyle düşüncelere sahip olduğunu  biliyoruz ama maalesef insanlar için uygun olan bazı gıdalar kedi ve köpeklerimizde ciddi sorunlara yol açabilir. İşte bu hafta  sizlere mutfağımızdaki tehlikeden bahsetmeye çalışacağız.

Örneğin Avakado’nun  fazla miktarda tüketilmesi içindeki “persin” isimli madde yüzünden köpekler için çok zehirlidir.  Köpek sahipleri tarafından sıklıkla ödül olarak kullanılan kuru ve yaş üzüm de  sebebi   bilinmeyen bir şekilde kedi ve köpeklerde böbrek yetmezliğine sebep olabilir.

Bira, likör,şarap ve alkol içeren içecek ve gıdaların tamamı hem kedi hem de köpeklerde kusma, ishal, merkezi sinir sistemi depresyonu ve koordinasyon bozukluğu yaratabilir. Alkol tüketilen miktara bağlı olmak üzere  koma ve ölüme dahi sebep olabilir. Unutmayın dostunuz ne kadar küçükse alkolün zararlı etkileri o kadar şiddetli olur. 2 çay kaşığı whisky bir kediyi komaya sokabilir.

Soğan ve sarımsak hayvanların kırmızı kan hücrelerini (alyuvarlar) parçalayarak kansızlığa yani anemiye sebep olabilir. Bir kerede çok büyük bir miktar ya da düzenli olarak düşük miktarlarda tüketim aynı etkiyi yapabilir.

Çay, kahve ve kafein de küçük dostlarımız için çok zararlıdır. Huzursuzluk, hızlı soluma, anormal kas hareketleri ve hatta kanamalara yol açabilen kafein;  kakao, çikolata, kola, enerji içecekleri ve birçok soğuk algınlığı ilacı ile ağrı kesicilerde bulunur.

Süt ve süt ürünleri sanılanın aksine en önemli gıda alerjenlerindendir ve ishal başta olmak üzere birçok sindirim sistemi sorunu yaratabilir.  

Şeker, diş macunu ve bazı pasta mamülleri gibi xylitol gibi tatlandırıcılar kullanılan gıdalar insülin miktarında ani artışlara sebep olabilir ki artan insülin kan şekeri düşmelerine ve karaciğer hasarına yol açabilir.

Çikolata içindeki theobramine maddesi  tüketilen miktara bağlı olmak üzere kusma, ishal, kalp ritim bozuklukları, tremor, nöbet ve hatta ölüme yol açabilir.  

Çoğu insan aksini düşünse de kemik hayvanlar için uygun bir gıda maddesi değildir. Çünkü köpek ve kediler gıdalarını çiğnemezler kırıp parçalayıp yutarlar. Yani onlara vereceğiniz kemikleri parçalayıp yutacaklardır.  Kemik parçaları sindirim sistemlerinin her seviyesinde hasar yaratabilir ve hem sindirim sistemi enfeksiyonlarına hem de ciddi operasyonlar gerektirecek yaralanmalara yol açabilir.

Çiğ yumurta  “Salmonella” ve “E.coli” gibi bakterilere bağlı gıda zehirlenmelerine yol açabilir. Ayrıca çiğ yumurta içindeki bir enzim bağırsaklardan B vitamini emilimini engeller. Çiğ et ve balık da aynı şekilde hem bakteriyel hem de paraziter hastalıkların dostlarınıza ulaşmasına neden olabilir. Ayrıca çiğ balıkta bulunan bir enzim çok önemli bir B vitamini olan “Tiamine”i parçalar ki tiamin eksikliği sinirsel sorunlara, bayılmalara ve hatta komaya yol açabilir.

Dengesiz ve tek yönlü beslenme dostlarımızda çok önemli sağlık sorunları yaratabilir. Örneğin sürekli  ton balığıyla beslenme kedilerde beslenme yetersizliğine ve kurşun zehirlenmesine yol açabilir. Kedileri sadece karaciğerle besleme ise A vitamini toksikasyonuna yol açar ki bu hastalık, omurga deformasyonları ve osteoporoz oluşturur.

Maya ve çiğ hamur yiyen kedi ve köpeklerde yenen hamur  midede fermente olarak aşırı gaza ve ağrıya neden olabilir. Ayrıca fermentasyon sonucu oluşan alkol  de toksikasyon yaratabilir. Değerli hayvanseverler ,  gördüğünüz gibi bizler için uygun ve sağlıklı birçok şey küçük dostlarımıza zarar verebilir.  Lütfen kedi ve köpeklerimizin küçük insanlar olmadığını unutmayın ve istemeden de olsa onların sağlıklarını riske atmayın.